19 Ağustos 2014 Salı

Mesaj Kimden


Bir sabah, anlam veremediğin ve sanki birkaç saat sürmüş gibi hissettiğin rüyalarla uyanırsın. Hatta etrafına bakar gerçekten uyanıp uyanmadığını tartarsın. İçindeki hissin nereden geldiğini bulmak için çaba harcar, biraz endişeyle, kendini sorgularsın; Neden?

"Neden" sorusu sarsınca seni, şimdi olsa yapmayacağın bir şeye "acelen varmış gibi" yeltenir ve hızlıca sonuca ulaşırsın.
Elindeki sınırsız güçle dünyanın her yerine ulaşabildiğini bilmek! Telefondaki birkaç tuş...

Oysa amaçsızsındır. Çünkü bir amacın olabilecek durumda değilsindir. Bunu da bilerek devam eder, bir sonraki adımı da düşünmezsin.

Bu arada yatağında rüyanın detaylarını düşünür, hayretle saate bakar; "gerçekten birkaç saat sürmüş olmalı" diye geçirirsin içinden.
Yatakta sağa sola döner, solundaki aynayı fark edince birden kendinle yüzleşirsin. İşte o anda neyse ki düşüncelerin dağılır ve kendine gelirsin. Üstüne bir de telefonun kısık sesi mesajın var derse...

Bir anda toz bulutu gibi dağılır rüya ve onun hissettirdikleri! Öyle bir şey olur ki; sanki evrenin mesajıdır sevgiliden gelen. Defalarca okursun, de fa lar ca!! Aşk kokar, bağlılık kokar, huzur, sevgi, mutluluk. Öyle ki, yazacak tek kelime yanıt bulamazsın çünkü yetmez. Ne yazsan, ne desen?!

Eğer evrenin mesajı bu tip bir şey değilse, başka hiçbir şey değil diye düşünür, gülümser ve kalkarsın yeni güne başlamak için yataktan.

19.08.2014
Deniz Yılmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder