6 Aralık 2016 Salı

RÜZGARINDAYIM


Yeni çıktım sana doğru yola!
Ardımda yollar bıraktım ama bu yol hiçbiri gibi değil. Bu yol yepyeni.
Sana doğruyum, rüzgarındayım, yağmurunda...

Yeni ya da yeniden ne dersen de adına.
Seni keşfetmek için, gerçek beni bulmak için yoldayım...
Biriken tecrübeyle değil; hepsini bıraktım ardımda.
Sadece ben, yalın ve yalnız;
Heyecanlı, istekli ve meraklı ben!
Sana doğruyum, rüzgarındayım, yağmurunda...

Seni gerçekten anlamaya, tanımaya, kontrolü ele almaya geliyorum!
Ey hayat!! Keşfe çıktım ben, çözülsün şifren, karmaşan bitsin.
Seni senden sormaya geliyorum!

DYK
6 Aralık '16

17 Kasım 2016 Perşembe

Senin Adın Mucize

Merhaba mucize!

Bugün sana böyle seslenmek istedim; yeniden hatırla ve gülümse diye...
Bir mucize olduğunu, eşin benzerin olmadığını hatırla diye.
Bugün senin adın sadece Mucize!

Biliyorum, bazen üzerine üzerine geliyor hayat. Bazen kalbinde ritim bozuluyor, bazen nefesin daralıyor. Biliyorum. Bir farkımız yok ki birbirimizden. Hepimiz aynı hayatları yaşıyoruz aşağı yukarı. Bazen çok huzurda, bazen en derin acıda...

Her şeye rağmen, güzelliği çağırarak kalbe, kötülüğe kapatarak kapıları; kabullenerek olanı biteni...
Küçücük şeylerden büyük mutluluklar bulmaya çalışarak, beynin pozitife dönmesini sağlamanın yollarını arayarak, aşka açık olarak yaşamak!

Sensin dünyaya gönderilmiş en büyük mucize; sevebilen, düşünebilen varlık. O zaman, sahip olduğun tüm gücü, lütfen güzelliğe kullan. Bugün bu duyguyla, başka bir pencereden bak hayata.
Bugün denemeyi her seferinde ertelediğin şey için adım at. Aradığın motivasyonsa eğer, işte şimdi onu okuyorsun :)
Ben sana inanıyorum!

Deniz Yılmaz K.



24 Ekim 2016 Pazartesi

İstersen Olur


Biliyorum, herkes bir şeyler istiyor...
Benim ne istediğimi kimse sormuyor!?
Ben dönüş istiyorum, çocukluğuma dönüş, gerçek dostlukların yaşandığı zamanlara dönüş. Bir zamanlar var olduğuna emin olduğum samimiyete dönüş. Sevgiye, iyiliğe...

Herkes bir şeyler ister bu hayattan. Ben kaybedilen manevi dünyayı geri istiyorum.

Bunun sadece bir yazı olduğunu düşüneceksin şimdi. Düşünme! Bunlar gerçek isteklerim. İsteye isteye geri getireceklerim! Bunlar kalpten seçtiklerim, korkmadan ilettiklerim. Bunlar, senin hiç sormadığın ama benim çok özlediklerim.

Hayat! Sen tek tek ilgilenmez, sormaz, acımaz, geri almazsın olanı biteni. Olsun! Karşında durabilmek bile güzel. Sana karşı gelmek bile güzel.  Biliyorsun değil mi alacağım istediğimi geri!! Biliyorsun galip geleceğim.
Kaybedilen dostluk kavramını, sıcacık mutlu ilişkileri, çocukluğumdaki saflığı, toz pembe dünyayı, hayal kurabilme becerisini. En çok da bunu istiyorum! Çünkü hayal kuramadığında ileriye gidemiyor insan. Genişlemiyor alan, özgürleşmiyor dünya. Daha da çok hayal kurabilmek gerek.
Sen ne yaparsan yap hayat! Dilediğin kadar zorlaştır, engeller çıkar.
Ben yine de inatla geri isteyeceğim kaybettiklerimizi. Ve sen de biliyorsun ki; Sevgiyle isteyen her şeye sahip olur!

DY
24 Ekim 2016

6 Ekim 2016 Perşembe

Sen Özelsin


Bugün bir şey yap kendin için;
Mesela; çikolatayı korkmadan koy kahvenin yanına :)
Geç evinin en sakin köşesine, hiçbir şey düşünmeden keyfini çıkar anın.

Bugün, o çok okumak istediğin kitaba başla, en sevdiğin şarkıyı defalarca dinle.
Bugün kendi mutluluğuna mutluluk katmak için, tanımadığın birini gülümset. Yardıma ihtiyacı olan birine yardım et.

Bugün evindeki ihtiyaç fazlası her şeyle vedalaş. Ofisinde, çalışma masanda, odanda ne varsa yolla!!
Haydi, biraz yer aç kendine...

Bugün hiçbir şeyin seni öfkelendirmesine izin verme!
Kendin için bir şey yap bugün; çünkü sen çok kıymetlisin.


6 Ekim 2016
DY

5 Ekim 2016 Çarşamba

Hiç Kendinle Konuşur musun?


Hava böyle karanlık ve bulutlu olduğunda daha çok düşünürüm ben. Durdurulamaz olur düşüncelerim.
Hayır tabii ki kötü değil düşündüklerim. Beynin koşullandığını unutmuyorum ve güzel düşünmeye çalışıyorum. Bazen karmaşıklar sadece! Hayat gibi...
Çok güzel şey aslında düşünmek. İç konuşmalar yapmak güzel. Sorular sorup cevaplamak kendi kendime. Bir çeşit seans :)
İlk başladığımda, bu iç konuşma konusunda şüphelerim vardı. Delirdiğimi düşündüm hatta :)
Sonra da emin oldum müthiş faydasından. Meğer ne keyifli şeymiş bu iç konuşmalar?!
İç konuşma, insanın kendine yapacağı en güzel iyilik, bu bir ödül, yüksek bir farkındalık, iç huzuru bulmaya yardımcı bir opsiyon...
Bu öyle bir şey ki; tedavi yöntemi adeta!
Neyin tedavisi? diyorsan, o zaman, hayatta her şey senin istediğin gibi, ne mutlu sana :)

Hayatımız boyunca birtakım detaylar istediğimiz gibi gitmeyebilir. Bunların bir nedeni de kendimizle ilgilidir. Her ne kadar karşı tarafı suçlasak bile, biz de kusursuz değiliz. Kabullenmek ve değişime açık olmak gerek. Öz eleştiri yapmak, iç konuşmalarla rahatlamak şart.
Değişimi önce kendimizde yaratırsak gerisi kolay.
Bugün bir sorunla boğuşuyorsan eğer, yalnız kaldığın ilk an iç konuşma yöntemini dene lütfen.
O sorunla ilgili sorular sor kendine. Doğru sorular, dürüst yanıtlar...

Umuyorum ki doğru soruları sorduğunda ve cevaplar ortaya çıktığında, yaşadığın zor anlar daha kabul edilebilir gelecek.
Denemeni dilerim...

5.10.2016
DY

18 Ağustos 2016 Perşembe

Alp'lere Çıkmış

Hayat!
Sende her şey oyunmuş ama erkenden fark edemedik.
Senin düzenin garipmiş ama yaş gençken anlayamadık. Sadece okumak yetmezmiz. Yaşamak, gezmek, görmek gerekiyormuş meğer.
Hayat, seni diyorum; sana diyorum! Biraz anlamaya başladık galiba...
Belki de sadece bunlardan ibaretsin hayat?!
Ne o? Çözdüm diye telaşta mısın? Yok yahu! Ben kim, seni çözmek kim? Karmakarışıksın hala benim için...
Çok fazla güzellik gördüm bu geçirdiğim 45 günde. Seni daha yakından gördüm. Nasıl aktığını zamanın; bazen sakin, bazen telaşlı.
Dağ ne demek gördüm, "heybet" ne? artık biliyorum. Gerçekten doğayı gördüm. Korktum, şaşırdım, hayran kaldım. Ağladım uçurumların kenarında, güldüm nehirler her çağladığında. Hayran hayran baktım o deli manzaralara. Aklımın almadığı yeşiller gördüm, maviler... Bulutları gördüm çok yakından. Doğanın içindeki saf yaşamı gördüm. Koşturan köstebekler, atlar gördüm doğal yaşamında. Çok şey öğrendim bu geçen 45 günde. Biliyorum, mutlaka bir şeyler öğrendim.
Ama en çok; dünyaya kimin hakim olduğunu, insanın bir toz tanesi olduğunu öğrendim. İnsanın komik egosunun gerçekten komik ve anlamsız olduğunu öğrendim.
Ağaçları, dağları, akan suları, güneşi, bulutları, yağmuru, rüzgarı daha önce hiç görmediğim bir gözle gördüm. Daha önce hiç olmadığım kadar özgür hissettim. Yaşadım ben! Çok güzel yaşadım bu 45 günü. Tadılmamış duygularda gezdim.
Yaşadıklarımı yazmak zor. O duyguyu yansıtmak, eşsiz doğayı kelimelere sığdırmaya çalışmak...
İçtenlikle dilerim ki; böyle 45 günleriniz olsun sizin de!

Deniz Yılmaz Kılıç
18.08.2016

28 Haziran 2016 Salı

Ben Böyle Giderdim Senden


Kalmasın aklın bende sevgili; düşünme beni, üzülme benim için. Sadece, sessiz olsun istedim gidişim. Dalgalanmadan deniz, esmeden rüzgar, yağmadan yağmur...
Düşünme beni sevgili, ben kendi yorgunluğunda kaybolmayı tercih edenim. Seni girdabıma çekmemek için, sel olan gözyaşıma katmamak için bu gidişim.
Sen aydınlıkta kal diye etmiyorum veda. Sana veda etmek vazgeçememek biliyorum.
O yüzden, sessizce gidiyorum...

Deniz
2016 Haziran

14 Mayıs 2016 Cumartesi

BUGÜNLERDE BÖYLE


Benim de küstüğüm oluyor her şeye, herkese. Benim de ağladığım, haykırarak isyan ettiğim günler var. Robot değilim, kodlanmış, yazılmış... Sadece insanım,  duyguları olan, hala hissedebilen... 
Sürekli aynı cümleyi duymak Nasıl da kırıyor beni; "ama sen koçsun, sen de bunlarla baş edemiyorsan?" 
Bunu söylerken eğlenen insanlar biliyorum. Can acıttığına eminken, gülümseyen ve eğlenen... Ve bunu neden yaptığını bilmediğimi, anlamadığımı sananlar... :)

Ben sıkılıyorum, korkuyorum, yoruluyorum, umudumu kaybedebiliyor, tatsız düşüncelere kapılabiliyorum. Çünkü insanım, robot değilim, hala hissedebiliyorum! 
Ve ben bunları itiraf edebilenim!!

Sataşan çok hayatlarımıza. Acıtan, kıran çok bizi! Biz iyi olursak kötü kalır mı etrafta? 
Önce ben kendimi eleştirmezsem, sen kendini eleştirmezsen, nasıl iyileşiriz ki?!
Saldırma, kıskanma, acıtma! 
Ya uzak dur ya da her şeye hazırlıklı ol. Çünkü hayatın öyle bir dengesi var ki; kimin canını acıtır, kalbini kırarsan, aynı acı er geç  seni de ağlatır.
Hatırlamayı unutma!

Deniz 
14.05.2016

15 Mart 2016 Salı

Gökyüzü Mavi Olsun


Uzun zamandır aydınlanmış değil gökyüzü, kalpler bile karanlık. Tadı yok hiçbir şeyin, gülüyoruz ama o da sahte! Seviyoruz, özlüyoruz, sarılıyoruz ama hepsi bir oyunun parçası. Film eksik olmasın tamamlansın diye rol yapıyoruz. İşte bu yüzden çok yorgunuz! Bir oyunun içindeyiz, gerçek biz değiliz. Ondan bu yorgun, bitkin halimiz...

Oysa maviydi gökyüzü, herkes gerçekti. Öfkeli gerçekten öfkeli, sevgili gerçekten sevgiliydi. Mis kokardı sokaklar, güvenliydi... Dalga sesi, kuş sesi, yağmurun, rüzgarın sesi...

Şimdi duyduklarımı saymak istemiyorum, anlıyor musun beni?

Hep gidesi var herkesin, kaçıp, bir yerlerde huzura erme isteği...
Benim de var! Böyle masmavi denizi olan, kumsalı, ağaçları, çiçekleri, toprağı mis kokan; sakin serin esen rüzgarı, bahçeli evleri olan bir yere gidesim var.

Herkesin hayal ettiği bir şey ya da bir yer var...
Gitsek ne olacak ki?!
Birilerinin hayatlarının sona erdiğini bilip, o yerde olmanın ne tadı olacak? Onun adı nasıl "huzur" olacak? Nasıl kokacak ki oranın toprağı? Nasıl duyacağız ki kuşların sesini? Kulağımızda acıyla feryad eden insan sesleri varken?

Hayalimiz bile bencil olmasın da artık; nasıl yeneriz kötülüğü hepbirlikte onu düşünelim. Bir tek ölümün gerçek olduğunu hatırlayıp, hatırlatalım. Egosuyla, hırsıyla gözü dönmüş canavarlara birlik olup karşı çıkalım.

Biliyorum; yazmakla olmuyor...

DYKILIÇ
2016
Mart

4 Mart 2016 Cuma

Akışına Bırak


Büyüdükçe taşıdığım duyguların ağırlığı da büyüdü. Korkular, endişeler, merak, tedirginlik... Bundan daha fazlasını sayabilir niceleriniz değil mi? :)
Aslında şu anda oturup bu yazıyı yazarken bile kafamın içinde dönüp duran düşünceleri anlatsam... O bile bir hikaye olur ya; neyse...
Taşı taşı korkuları, yorul. Endişe duy, kontrol sende bile değil!

Bugün ne yap biliyor musun?
Bugün, her duygunun sende bıraktığı etkiyi izle. Bugün korkularının ve endişelerinin seni nasıl etkilediğini gözlemle. Seni de benim gibi etkiliyorsa eğer; (mutsuz, gergin, karışık...) o zaman bugün kendin için bir şey yap! Bugün hepsini bir dolaba kapat, anahtarı denize at :)
Haklısın, deli saçması gibi görünüyor :)
Nasıl olursa olsun yöntemin, eğer işe yarıyorsa lütfen sen de yap.

Ruhun ve bedenin, bir kez yaşayacağın bu hayat için yeterince yorulmadı mı? Yeterince korkmadın mı olacaklardan? Kontrol edemeyeceğin şeyler için ne endişe duy ne de kork. Çünkü kontrol sende değil.
Gün içinde motive olmak için kendine hep aynı şeyi söyle lütfen; "kontrol edemeyeceğim şeyler için endişe etmeyeceğim".

Kendini çok sev çünkü senden başka bir tane daha yok :)

DY

İstanbul
Mart 2016

25 Şubat 2016 Perşembe

Kabulümsün Hayat

Ve değişime hazırım artık; istekliyim. Beni geliştirmesine izin veriyorum zamanın...

Her gün gülümseyerek uyanılmadığını biliyorum; bazen tatsız ve mutsuz olmanın; kabullenildiğinde, kolay atlatıldığını öğrendim artık. Kabullenmediğimde zorluğu, karşı koyduğumda katlanılması zor girdabı biliyorum.
Çocukluğumdaki gibi değil hiçbir şey evet. Hiçbir adım, hiçbir karşılaşma, hiçbir tecrübe kolay değil  çocukluğumdaki kadar... Sadece aşklar da değil zor olan; arkadaşlıklar, tanışmalar, insanlar kolay değil. Zor çok zor hayatlar...
"Biraz şikayetçi olmak iyi gelir mi?" dedim onu da denedim. Gelmedi... şikayetçi olmak, kabul etmemek, kaybolmaya çalışmak çözüm değil, gerçekten denedim.
Kabullenişte olmakmış çözüm.
Hayatı, bu yeni, değişmiş haliyle kabullenişte olmakmış çözüm meğer.

Artık hayatıma giren güzellikleri karşıladığım gibi karşılıyorum zorlukları. Olması gerekenler oluyor diyorum. Güzel Sürprizlere sevindiğim kadar hoş tepkiler veremiyorum elbette. Yine de bir bildiği vardır hayatın diyorum. Gelen her şeyi sevgiyle kabul ediyorum.

DY

Moda'da bir akşam vakti

2 Şubat 2016 Salı

KENDİME NOT


En çok "iyi dileklerde" bulunan sen ol. Sen gülümse önce ve sen yardım etmek için uzat elini ilk. Sarılmanın ne kadar güzel ve özel olduğunu unutma. Nasıl iyi hissettirdiğini de.
Sıcacık sohbetini, samimiyetini esirgeme. Burnu büyük, egosu yüksek olma. Unutma! Hepimizin ihtiyacı biraz insanlık.
Somurtan olmak kolay bugünlerde, önemli olan tebessümde kalmak. Beynini pozitif uyar, yüzünü gülümser kıl.
Kibarlık ve nezaketi unutma. Saygı duy, saygı gör.
Birisi için elinden bir şey geleceğini düşünüyorsan, lütfen yap. Yaptığın her güzel şey, yarın seni bulacak belki, kim bilir?
Sevgi ol, iyilik ol, gülümse.
:)


Deniz Yılmaz Kılıç

23 Ocak 2016 Cumartesi

Canlı Yayın Heyecanı

23 Ocak Cumartesi
Koçluğu konuştuk....
Keyif dolu, bilgi dolu nefis sohbetin tekrarları olacak.


4 Ocak 2016 Pazartesi

İste Güzeli Sabaha Sende


Ve ben ona dedim ki;
Sakın kaybetme duygularını! Seni sen yapan onlar...
İç sesimle çok konuşurum ben, hım tamam dürüstçe yazacağım :)
Kendi kendime çok konuşurum ben. Sürekli ama sürekli sorular sorarım kendime. Bu, sıklıkla sıkıcı olsa da çevremdekiler için; yılmam sorarım.
Yalnızken çok konuşurum kendimle; aklıma ne gelirse...

En çok bunu soruyor ve sorguluyorum son dönemde; "biz hangi ara bu kadar acımasız olduk ve bu işin sonu nereye varır?" Bir şey oluyordu, herhangi bir şey... Sonra dönüp tepkileri alıyordum: Nasıl da acımasızdı, nasıl da soğuktu tepkiler...

Ölüm, hastalık, can sıkıcı ne kadar dert varsa; birisi için ayyuka çıktığında, bir diğeri umursamıyordu; görüyordum. Gülümsüyordu hatta bazen, görüyordum.
Tamam, hayat devam ediyor hepimiz için ama duygular? Yasımız? Yoldaşlığımız? Yanındalığımız? Kalpten sarılışımız?
Bir gariplik var bizde biliyorum. Ya yediğimiz bir şey dokundu ya da yaşadığımız!!!

Evet kilit cümle buydu!
Yaşadığımız bir şey dokundu bize!!!
Bazılarımıza dokundu yaşadığı ve acımasız oldu (kim suçlayabilir ki?)
Bazılarımız öyle güzel sindirdi ki yaşadıklarını, duygularını kaybetmedi (yaşasın!)

Öyle tepeden tepeden konuşup "acımasız olmam" demeyeceğim, öyle olanı da yargılamak haddimize değil.
Sadece tek istediğim; yediğim ya da yaşadığım bir şey dokunursa bana; insan kalabilmek. Acımasız ya da kalpsiz görünmemek. Beni ben yapan duygularımdan ayrı düşmemek.



En derin sevgilerimle,

Deniz Yılmaz Kılıç
4/1/2016